SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

BED’UL-HALK

<< 1331 >>

باب: ذكر الملائكة.

DEVAM: 6. MELEKLER

 

حدثنا إسماعيل قال: حدثني سليمان، عن يونس، عن ابن شهاب، عن عبيد الله بن عبد الله بن عتبة بن مسعود، عن ابن عباس رضي الله عنهما:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (أقرأني جبريل على حرف، فلم أزل أستزيده، حتى انتهى إلى سبعة أحرف).

 

[-3219-] Abdullah İbn Abbas r.a.'dan nakledildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Cebrail, (Kur'an'ı) bana bir harf üzere okuttu. Fakat ben bunu artırmasını talep ettim ve nihayet yedi harfe kadar çıkıp orada kaldı. "

 

Tekrar: 4991

 

 

حدثنا محمد بن مقاتل: أخبرنا عبد الله: أخبرنا يونس، عن الزهري قال: حدثني عبيد الله بن عبد الله، عن ابن عباس رضي الله عنهما قال: كان رسول الله صلى الله عليه وسلم أجود الناس، وكان أجود ما يكون في رمضان، حين يلقاه جبريل، وكان جبريل يلقاه في كل ليلة من رمضان فيدارسه القرآن، فلرسول الله صلى الله عليه وسلم حين يلقاه جبريل أجود بالخير من الريح المرسلة.وعن عبد الله: حدثنا معمر بهذا الإسناد نحوه. وروى أبو هريرة وفاطمة رضي الله عنهما،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم: أن جبريل كان يعارضه القرآن.

 

[-3220-] Abdullah İbn Abbas r.a.'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem insanların en cömerdi idi. Hele Ramazan girip Cebrail (A.S.) ile buluştuğunda daha da cömert olurdu. Cebrail (A.S.), Ramazan ayında her gece Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile buluşurdu ve onunla birlikte Kur'an'ı mütalaa ederdi ......... İşte Cebrail (A.S.), Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile buluştuğu zaman Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem rüzgarlar gibi cömert olurdu."

 

Ebu. Hureyre ve Hz. Fatıma bu hadisteki bir bölümü şöyle rivayet etmişlerdir: "Cebraiı, onunla birlikte Kur'an'ı karşılaştırmalı olarak okurdu..........."

 

 

حدثنا قتيبة: حدثنا ليث، عن ابن شهاب:

 أن عمر بن عبد العزيز أخر العصر شيئا، فقال له عروة: أما أن جبريل قد نزل فصلى أمام رسول الله صلى الله عليه وسلم، فقال عمر: اعلم ما تقول يا عروة، قال: سمعت بشير بن أبي مسعود يقول: سمعت أبا مسعود يقول: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: (نزل جبريل فأمني فصليت معه، ثم صليت معه، ثم صليت معه، ثم صليت معه، ثم صليت معه). يحسب بأصابعه خمس صلوات.

 

[-3221-] İbn Şihab'dan nakledildiğine göre Ömer İbn Abdülaziz bir defasında ikindi namazını biraz geciktirmişti. Urve ona şöyIe dedi: "Fakat Cebrail inip Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in önünde namaz kıldırmıştı."

 

Bunun üzerine Ömer İbn AbdüIaziz: "Urve, söyledikIerini kanıtla!" dedi. O da: "Ben, Beşir İbn Ebi Mes'ud'dan duydum. Onun Ebu Mes'ud'dan duyduğuna göre Ebu Mes'ud Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu işitmiştir: "Cebrail indi ve bana imamlık yaptı. Ben onunla birlikte namaz kıldım. Sonra bir daha, sonra bir daha, sonra bir daha ve sonra bir daha onunla birlikte namaz kıldım."

 

Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu sırada beş defa namaz kıldığını parmaklarıyla saymıştır.

 

 

حدثنا محمد بن بشار: حدثنا ابن أبي عدي، عن شعبة، عن حبيب بن أبي ثابت، عن زيد بن وهب، عن أبي ذر رضي الله عنه قال: قال النبي صلى الله عليه وسلم: (قال لي جبريل: من مات من أمتك لا يشرك بالله شيئا دخل الجنة، أو لم يدخل النار). قال: وإن زنى وإن سرق؟ قال: (وإن).

 

[-3222-] Ebu Zer'den nakledildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Cebrail bana, 'Senin ümmetinden Allah'a hiçbir şeyi şirk koşmaksızın ölenler cennete girecektir veya cehenneme girmeyecektir' dedi."

 

Ben: "Zina etse ve hırsızlık yapsa bile, öyle mi?!" deyince Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Evet!" buyurdu.

 

 

حدثنا أبو اليمان: أخبرنا شعيب: حدثنا أبو الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة رضي الله عنه قال: قال النبي صلى الله عليه وسلم: (الملائكة يتعاقبون، ملائكة بالليل وملائكة بالنهار، ويجتمعون في صلاة الفجر والعصر، ثم يعرج إليه الذين باتوا فيكم، فيسألهم وهو أعلم، فيقول: كيف تركتم عبادي، فيقولون: تركناهم يصلون، وأتيناهم يصلون).

 

[-3223-] Ebu Hureyre r.a.'den nakledildiğine göre Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Melekler nöbetleşe birbirlerini takip ederler. Bunların kimisi gece melekleri kimisi de gündüz melekleridir. Fakat bu melekler sabah namazı ile ikindi namazında bir araya gelirler. Sonra sizinle birlikte bulunan melekler göğe yükselir. Allah Teala daha iyi bilmesine rağmen onlara:  'Kullarımın yanından ayrıldığınızda ne yapıyorlardı?' diye sorar. Onlar da: 'Biz onların yanından ayrıldığımızda da namaz kılıyorlardı yanlarına vardığımızda da namaz kılıyorlardı' derler."

 

 

AÇIKLAMA:     İslam kelamcılarının çoğunluğuna göre melekler latif cisimlerdir, değişik şekillere girebilme özelliğiyle donatılmışlardır ve barınakları gök yüzüdür.

 

Meleklerin özellikleri ve sayılarının çokluğu hakkında pek çok hadis nakledilmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:

 

1. İmam Müslim'in Aişe r.anha'dan merfu olarak naklettiği bir hadiste: "Melekler nurdan yaratılmıştır" buyurulmaktadır.

 

2. Tirmizi, İbn Mace ve Bezzar'ın Ebu Zer'den merfu olarak naklettiği bir hadiste şöyle buyurulmuştur: "Gök gıcırdadı ... Gıcırdamasın da ne yapsın!? Gökte dört parmaklık boş bir yer yok ki orada secde eden bir melek bulunmasın!"

 

3. Rebiu'l-Ebrar'da nakledildiğine göre Said İbnü'l-Müseyyeb şöyle demiştir: "Melekler ne erkektir ne de dişi. Onlar yemezler, içmezler, evlenmezler ve doğum yoluyla çoğalmazlar."

 

Gerçekten de Hz. İbrahim ile melekler arasında geçen diyalog onların yemediklerini göstermektedir.[Hud, 69-70]

 

İmam Buhari'nin Nebilerden önce melekleri ele alması, meleklerin Nebilerden üstün olduğunu göstermez. Melekler daha önce yaratıldığı ve Kur'an'da pek çok yerde Nebilerden önce zikredildiği için İmam Buhari tarafından öne alınmıştır. Buna örnek olarak şu ayetleri verebiliriz:

 

"Nebi, Rabbi tarafından kendisine ne indirildi ise ona iman etti, mu'minler de. Onlardan her biri Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve resullerine iman etti. "[Bakara, 285]

 

" ... Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, resullerini ve ahiret gününü inkar ederse hakikattan iyice uzaklaşmış, sapıklığın en koyusuna dalmış olur. "[Nisa, 136]

 

"Takva, yüzlerinizi doğuya ya da batıya doğru çevirme değildir. Lakin takva Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara ve Nebilere iman eden, sevdiği malını Allah'ı hoşnut etmek için yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalan gariplere, isteyenlere ve boyunduruk altında bulunup hürriyetine kavuşmak isteyen köle ve esirlere veren, namazı hakkıyla ifa edip zekatı veren, sözleştiği zaman sözlerinde duran, hele hele sıkıntı ve hastalık hallerinde, savaşın şiddetlendiği esnada sabreden kimselerin davranışlarıdır ... "[Bakara, 177}

 

İmam Müslim'in, Hac konusunda Cabir İbn Abdullah'tan naklettiği uzunca bir hadiste Resul-i Ekrem (s.a.v.): "Allah ne ile başlamışsa siz de onunla başlayın!" buyurmuştur. Bu da İmam Buhari'nin niçin melekleri daha önce işlediğine işaret etmektedir.

 

Ayrıca onlar, vahyin ve şer'ı hükümlerin ulaştırılması konusunda Allah ile Nebiler arasında elçilik yaparlar. Bu bakımdan onların Nebilerden önce ele alınması uygun düşer. Meleklerin üstünlüğü konusunu Kitabü't-Tevhıd başlığı altında nakledilen " ... ben de onu, ondan daha hayırlı bir topluluk içinde zikrederim" hadisini açıklarken işlemiştik. (Ayrıntılı bilgi için bkz. Kitabü't-Tevhıd, Bab 15. )

 

Meleklerin çokluğunu gösteren ifade ise İsra hadisinde geçmektedir: "Beyt-i ma'mur'a her gün yetmiş bin melek girer ve bir daha kendilerine sıra gelmez."